KEDİ VE KÖPEKLERDE İÇ PARAZİT KORUNMA VE SAĞALTIMI

KEDİ VE KÖPEKLERDE İÇ PARAZİT KORUNMA VE SAĞALTIMI

Kedi ve köpeklerde iç parazitten korunma oldukça önemlidir. Çünkü çeşitli hastalıkların sebebi olabilen parazitler tedavi edilmediği zaman ölümle sonuçlanabilir.

İç organlarda yaşayan parazitler hayvanların yediklerine ortak olarak gelişmelerine ve kilo kazanmalarına engel olur. Klinik semptom olarak anemi, sindirim bozuklukları, iştahsızlık halsizlik, karın ağrısı, dehidrasyon, tüylerde matlaşma, kambur duruş sayılabilir. Yoğun iç parazit özellikle yavruların sindirim sisteminde ciddi hasarlar oluşturur. Ayrıca parazitler toksikasyonlara sebep olabilir.  Bunu yaşamamak için ise ilaç uygulamaları ile korunma önlemleri alınmalı, sağaltım yaparak kedi ve köpeklerin iç parazitlerden kurtulması sağlanmalıdır.. İç parazitler ishal , karın şişkinliği , kusma gibi belirtiler verebilir,özellikle yavrularda şiddetli klinik semptomlar verebilir. Tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanabilir, yetişkinlerde ise semptomsuz seyredebilir.

Aşılama programı başlamadan önce de iç parazit tedavisinin yapılmış olması gereklidir. İlk aşıdan önce iç parazit tedavisi ve bunu takiben 2 hafta sonra iç parazit tedavisinin tekrarından sonra aşı uygulaması yapılmalıdır.

Yavrular iç parazitleri anne karnında plasenta yoluyla (Transplasental yol) ve doğduktan sonra emme sırasında (Galaktojen yol) alabilirler. Bu sebeple annenin hamile kalmadan önce iç parazit tedavisi eksiksiz yapılmış olmalıdır. Yine enfektif parazit yumurtalarının oral yolla alınmasıyla yavru ve yetişkinler tehdit altında kalır. Yoğun parazitl taşıyan yavrularda anormal karın şişliği görülür, kusma hatta bazen kusmuk içinde parazitler görülebilir. Tedavi ediliirken uygulanacak yöntem yavrunun ne kadar parazit enfastasyonuna maruz kaldığına göre değişir. Bu sürecin doğru yönetilmesi , hangi tedavi yolunun izleneceğinin belirlenmesi önemlidir.

Kedi ve köpeklerde en sık görülen iç parazitler, askaridler (yuvarlak solucanlar), kancalı kutlar ve tenyalar ( yassı solucanlar, şeritler) denen bağırsak parazitleridir. Ayrıca Giardia, İzospora gibi protozoonlar (hücre içi parazitler) da bağırsak hücrelerinde gelişir.

Kedilerde en çok görülen yuvarlak solucan Toxocara cati kedinin enfektif yumurtaları veya kistleşmiş larvaları alır. Larvaların büyük bölümü mide duvarına göç eder ve mideye geri döner. Ardından bağırsakta olgunlaşır. (Enterik göç) Gebeliğin son döneminde enfecte olan nfekte olan bir dişi sütüyle paraziti yavrularına bulaştırabilir. Genellikle yetişkinde belirtiler şiddetli değildir . Tocsocara zoonoz özellik göstermesi açısından önemlidir. İnsanlarda Toxacariazis adı verilen hastalığa sebep olur. Hastalık çoğunlukla belirti vermeden seyreder. Ağız yoluyla alınan parazit yumurtaları  bağırsakta larva haline gelerek bağırsak duvarını geçip kan dolaşımına girer ve çeşitli organlara yerleşir. Visseral larva Migrans, Oküler larva Migrans ve Nörolojik larva Migrans olmak üzere 3 sendroma sebep olur.

Ancylostoma denilen kancalı kurtlar ise kanca şekline benzeyen dişleriyle bağırsak duvarına yapışıp tahrip eder. Bağırsak iltihaplarına sebep olur.  Köpek yavrularına memeyle bulaşma görülür. Plasental yolla çok nadirdir. Bulaşma direk ağız yoluyla olabileceği gibi kedi köpeğin patilerinden deriye delik açarak girebilir ve kan dolaşımına dahil olur. Burdan akciğer, trachea ya gider. Patilerden giriş olursa pati ve pati aralarında ülserasyonlar yapar.Zoonoz özellik taşıyan bazı ancylastoma türleri insanlara fekal oral yolla veya enfekte dışkıyla temas eden ayaklarından girerek perkutanöz bulaşma şeklinde olur. İnsanlarda  Kutanöz Larva Migrans adındaki hastalığa sebep olur. Deride göç izleri, özellikle geceleri artan kaşıntı, kabarıklık gibi semptomlar verir. Kontamine alanlarda çıplak ayakla yürümek veye çıplak elle kazı yapmak perkutan larva enfeksiyonuna zemin oluşturur. 

Tenyalar , ince bağırsaklarda tutunurlar. Olgunlaştıkları zaman her bir segment ayrılır ve dışkıyla atılır. Pirinç tanesi benzeri bu yapılar bazen kedinin anüs çevresinde yapışık halde de görülebilir. Diphilidium Caninum adındaki tenya yutulan pireyle kedi köpeğin vucuduna girer Çok sayıda tenya ile enfekte olmuş hayvanda güçsüzlük , kilo kaybı yanı sıra anal bölgede şiddetli kaşıntı gözlenir. Tenyalar insanlara geçen en tehlikeli zoonozlara sebep olan parazitlerdir. Echinococcus granulosus adındaki parazit insanlarda Hidatit Kist hastalığına sebep olur. Hastalıkta ara konak koyun ve aynı zamanda keçi , sığır , domuz gibi hayvanlarda da iç organlarında kistler oluştırur. Bu etleri yiyen köpekler paraziti alır . Vucutlarında erişkin hale gelir ve dışkıyla atılan ve genellikle tüylere yapışmış haldeki yumurtaları insanlar ağız yoluyla alarak enfeksiyona maruz kalır. Ara konak haline gelen parazit insanda çeşitli organlarda yavaşça büyür, bu nedenle kist gelişimiyle bağlantılı klinik belirtiler yıllar sonra ortaya çıkabilir. Echinococuc multiocularis de kedilerde görülüen türüdür ve aynı şekilde zoonozdur. 

  Hayvanların bağırsaklarında konaklayan iç parazitler kanamalara, anemiye, anormal zayıflamaya, tüy dökülmesine ve çeşitli bağırsak hastalıklarına sebep olabilir. Şiddetli ishal, hemorajik enterit, genel durum bozukluğu, toksikasyon, gelişme geriliği  gibi ciddi sağlık sorunlarına sebep olurlar.

Bu yüzden kedi köpeğinizde bu gibi belirtiler farkettiğinizde vakit kaybetmeden veteriner hekiminize danışmalıdır. Ayrıca  düzenli olarak 2 ayda bir uygulanacak iç parazit uygulamalarıyla kedi köpeğinizi olası risklerden koruyabilirsiniz. Yavrular 1-1,5 aylıktan itibaren iç parazitlere karşı ilaç uygulaması yapılmalı 2 hafta sonra bunun tekrarı yapılmalıdır. Çünkü parazit vücuda girdikten sonra bir yaşam döngüsünde yaşar. Kedi ve köpeğinizin yaşamı boyunca 2 aylık süreçlerde yapılan ilaçlama ise bu döngüyü kırar ,

Hem iç parazit, hem dış parazitlere karşı etkili bir mücadele ve sağaltım için veteriner hekimlerimiz ile görüşüp süreci doğru yönetebilirsiniz. Bu hastalıklarla mücadelede periyodik kontroller çok önemlidir.